UyuşturucuAna Sayfa » Uyuşturucu çeşitleri » Esrar Zararları

Esrar Zararları

Kalp damar sistemi

Kalp atışında artış ve kestirilemeyen kan basıncı değişimi esrar kullanımına bağlı etkiler arasında sayılabilir. Esrar kullandıktan sonraki ilk bir saat içinde kalp krizi geçirme riskinin normalden dört kat daha fazla olduğu ortaya konmuştur (Mittleman ve ark. 2001). Araştırmacılar bu etkinin esrarın kan basıncı ve kalp atışı üzerindeki etkisi ve kanın azalan oksijen taşıma kapasitesinin etkisinden kaynaklandığını öne sürmektedirler.


Merkezi sinir sistemi
 

Beynin bazı bölgelerinde çok sayıda cannabinoid reseptörler bulunurken bazı bölgelerinde ise çok az veya hiç yoktur. Cannabinoid reseptörlerin büyük çoğunluğu beynin hafızadan, hazdan, düşünceden, konsantrasyondan, emosyondan, zaman algısından ve koordine hareketlerden sorumlu bölgelerindedir. Esrar kullanımının kısa süreli etkileri arasında hafıza ve öğrenme ile ilgili sorunlar sıktır. Hafıza bozuklukları ve konsantrasyon kaybına neden olabilir. Refleksleri bozduğu için araba kullanmak sakıncalıdır.

Solunum sistemi
 

Esrar kullanımının akciğer’de bronşite ve kansere neden olabildiği ve bu etkinin sigarayla karşılaştırıldığında 5 kat daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Kuru öksürük, larenjit ve farenjite yol açabilmektedir. 450 kişiyle yapılan bir çalışmada, sigara içmeyen ama sık sık esrar kullanan kişilerin sigara içenlere göre daha fazla sağlık sorunları yaşadıkları ve hiç içmeyenlere göre daha fazla iş günü kaçırdıkları ortaya çıkmıştır (Polen ve ark. 1993). Hastalık izniyle işe gelmeyen esrar kullanıcılarının çoğunluğunun sorunu solunum yolları hastalıklarıdır (NIDA, 2004).
 

Esrar kullanımı, sıklıkla öksürük ile birlikte ağız ve boğazda yanma ve batmaya neden olur. Düzenli olarak esrar kullanan kişilerde, sigara kullananlara benzer, öksürük, balgam çıkarma, sık ve ani göğüs ağrıları sıktır ve yüksek akciğer enfeksiyonu riski vardır. Esrarı sigara halinde kullananlarda baş boyun kanseri geliştirme olasılığı yüksek olduğu ve kullanım sıklığı arttıkça bu hastalığın riskinin de yükseldiği iddia edilmektedir (Zhang, 1999). 173 kanser hastası ve 179 sağlıklı kişinin karşılaştırıldığı çalışmada esrar kullanımının kanser geliştirmede riski iki veya üç kat arttırdığı ortaya çıkmıştır (NIDA, 2004).
 

Esrar, tahriş edici ve kanserojen maddeler içerdiğinden dolayı (Sridhar, 1994), akciğer ve diğer solunum yolu bölgelerinde de kanser oluşma riskini arttırmaktadır. Sigara halindeki esrar, sigaraya oranla %50-70 arası daha fazla kanserojen hidrokarbon içermektedir. Ayrıca bazı hidrokarbonları kanserojen hale çevirmeye yol açan enzimlerin derecelerini arttırmaktadır (Cohen, 1981). Esrar kullanıcıları, sigara içenlere oranla, genellikle dumanı içlerine daha derin çekip, nefeslerini daha uzun süre tutmaktadırlar. Bu şekildeki esrar içimi, akciğerlere daha fazla baskı uygulayıp kullanıcıların kansere daha eğilimli olmalarına neden olmaktadır.

Bağışıklık sistemi
 

İleri derecedeki esrar kullanımının sağlık üstüne olan etkileriyle ilgili hayvan ve insan hücreleri üstünde yapılan çalışmalarda, THC ve diğer esrar ürünlerine maruz kalmanın bağışıklık sistemini bozduğu ortaya çıkmıştır (Adams, 1996). Araştırmalarda THC’ye maruz kalan farelerin, maruz kalmayanlara oranla daha fazla bakteriyel enfeksiyonlar ve tümörlere yatkın hale geldiği ortaya çıkmıştır. Bu bulgular, THC’nin bağışıklık sisteminin bulaşıcı hastalıklar ve kanserle başa çıkma kapasitesini azalttığını göstermektedir.

Öğrenme ve sosyal davranışlar

 Esrar kullanımı öğrenme ve bilgi hatırlamayı olumsuz etkileyebildiği için, entelektüel kapasite, çalışma ve sosyal beceriler konusunda da gerileme görülmektedir. Bunun yanı sıra araştırmalar, esrarın hafıza ve öğrenmeyle ilgili olumsuz etkilerinin esrarın etkisi geçtikten sonra bile günler  hatta  haftalar sürebildiğini göstermektedir (Pope, 1996).

Esrar kullanan öğrenciler diğerlerine göre daha düşük notlar almakta ve liseden mezun olma olasılıkları düşmektedir. 129 öğrenciyle yapılan bir çalışmada ağır esrar kullanıcılarının kullandıktan 24 saat sonrasında bile dikkat, hafıza ve öğrenme becerilerinin önemli miktarda azaldığı kaydedilmiştir. Araştırmaya katılan ağır esrar kullanıcıları, dikkatlerini toplamakta ve yoğunlaştırmakta, organize olmakta ve onlara verilen bilgileri kullanmakta daha fazla zorluk çekmişlerdir. Sonuç olarak, sık esrar kullanan kişiler hayatlarına, kullanmadan öncesine kıyasla, daha düşük  bir entelektüel seviyede ve kapasitede devam etmektedirler (Pope, 1996).
 

Araştırmacılar, yaptıkları bir listedeki kelimeleri hatırlama çalışmasında, esrar kullanımını bıraktıktan sonra 1 hafta geçmiş olan ağır kullanıcıların hatırlama zorluklarının devam ettiğini ve hatırlamanın ancak 4 hafta içinde tekrar düzelme kaydettiğini ortaya çıkarmışlardır (Pope ve ark. 1996).

Araç kullanımı

Esrar, kullanılan miktarla ilişkili olarak bilişsel ve davranışsal işlevlere zarar vermektedir. Bu etkiler, araba kullanmak gibi sürekli dikkat gerektiren ve karmaşık işlerde daha uzun süreli yaşanmaktadır. Bu nedenle esrar kullanımından sonra araba kullanılması tehlikelidir. Esrar kullanımının araba kullanma üzerindeki etkisini saptamak için yapılan araştırmalarda, esrar kullanımı sonrası araba kullanmanın, kanda %0.07 ile %0.10 oranında alkol ile araba kullanmaya denk olduğu saptanmıştır (Robbe, 1994; Smiley, 1998). Esrarın araba kullanma üzerindeki olumsuz etkeleri şunlardır.

* Tepki verme zamanının yavaşlaması


* Çevresel ışık uyaranlarını algılamada zayıflık


* Zayıf göz takibi


* Zaman ve yer algısında bozulma


* Koordinasyonda zayıflama / bozulma


* Fren ve hızlanmada hatalar, hız kontrolünün azalması


* Yargı ve karar alma yeteneğinin zayıflaması, araba sollamada kaza riskinin artması


* Özellikle birden çok iş yaparken, dikkatin zayıflaması / azalması


* Kısa süreli hafızanın zarar görmesi


* Alkol ve diğer maddelerle birlikte kullanınca,    olumsuz    etkilerin artış göstermesi



Bağımlılık
 

Günümüzde esrarın bağımlılık yapmadığı, yapsa bile daha çok psikolojik bağımlılık yaptığına ilişkin bir kanı hakimdir. Araştırmalarda esrar kullanımının fiziksel ve psikolojik bağımlılık yapabileceği gösterilmiştir. Esrar bağımlılığı ayrı bir tanı kategorisi olarak DSM-IV ve ICD-10 gibi sınıflandırma sistemlerinde yer almaktadır. Esrar kullanımına karşı hızlı bir tolerans geliştiği gösterilmiştir. Sıklıkla ikinci kullanımdan itibaren toleransın başladığı iddia edilmektedir.
 

Yapılan bir çalışmada, esrar kullanıcılarının %35’i istedikleri halde esrarı bırakamadıklarını, %24’ü esrar kullanımı yüzünden yaşadıkları sorunlara rağmen kullanmaya devam ettiklerini ve % 13’ü tüketimlerini kontrol altında tutamadıklarını bildirmişlerdir. Araştırmaya katılan kullanıcıların %20’si, esrar kullanmadıkları zaman huzursuzluk ve gerginlik hissettiklerini ifade etmişlerdir (Thomas, 1996; Johns, 2001). Yeni Güney Galler’de, haftada 3-4 kere olmak üzere, uzun süredir esrar kullanan 243 kişinin katılımıyla bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonuçları DSM-III-R ve ICD- 10’a göre (Dünya Sağlık Örgütü, 1992) katılımcıların %57’sinin bağımlı olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra araştırmaya katılan kullanıcıların yalnızca %25’inin esrara bağlı sorunlar yaşadıklarını kabul etmeleri dikkat çekicidir (Swift ve ark. 1998). Amerika’da yapılan bir araştırmada, esrar kullanmaya başlayan kişilerin 4-5 sene içinde ağır kullanıcı oldukları ve her on kişiden birinde bağımlılık oluştuğu ortaya çıkmıştır (Anthony ve ark. 1994, Strang ve ark. 2000). Yapılan bir başka araştırmanın sonuçlarına göre; esrar  kullanan her  10 kişiden sadece biri kullanımı bırakmayı istemektedir veya denemektedir. Kullanıcıların çoğu esrarı bırakmanın çok zor olduğunu ifade etmekte ve olumsuz zararlarına maruz kalmalarına rağmen kullanıma devam etmektedir (Anthony ve ark. 1994; Hall ve ark. 1994; Strang ve ark. 2000). Bu bulguların yanı sıra, Amerika’da 2002 yılında yayınlanan bir raporda, esrar bağımlılığı tedavisine taleplerin son 10 yıl içinde iki katına çıktığı belirtilmektedir (Budney ve Moore, 2002).
 

Esrar kullanıcılarında bağımlılık görülme riskinin kullanımın sıklığıyla orantılı olduğu gösterilmiştir. Bağımlılığın görülme sıklığı, sık kullanımla beraber yükselme eğilimindedir. Haftada birkaç kez ve uzun süre esrar kullananlarda bağımlılık görülme sıklığının %57 ile 92 arasında değiştiği saptanmıştır (Swift ve ark. 1998; Johns, 2001).


Madde bağımlısı genç yetişkinlerin madde kullanmaya esrar içerek başladığı ve ağır kullanıcıların daha önce hiç esrar kullanmayanlara göre 140 kat daha fazla diğer maddeleri kullanmaya meyilli oldukları gösterilmiştir (Arseneault ve ark. 2004). İstanbul’da yaşayan öğrencilerde riskli davranışları araştıran bir çalışmada esrar kullananlarda diğer maddelerin kullanım riski oldukça fazla bulunmuştur. Esrar kullananlarda kullanmayanlara göre ecstasy kullanma riski 34 kat, uyuşturucu hap kullanma riski 23 kat, eroin kullanma riski 17 kat ve uçucu madde kullanma riski 10 kat daha fazla bulunmuştur (Ögel ve ark. 2004).

Yoksunluk belirtileri
 

Esrara bağlı yoksunluk belirtileri genelde yoğun esrar kullananlarda gözükmektedir. Bir başka deyişle sık ve uzun süre kullanıldıktan sonra bırakılan esrarın yoksunluk belirtilerine yol açtığı belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda esrar kullanımının bırakılması sonucu birçok farklı yoksunluk belirtisinin ortaya çıktığı görülmüştür. Dört hafta boyunca aralıksız esrar kullanan ve ardından 4 hafta arındırma süreci yaşayanlarda, esrar kullanımı kesildikten sonra iştahsızlık ve uyku düzensizliği gözlemlenmiştir. Farklı araştırmacılar tarafından yapılan birçok çalışmada benzer yoksunluk belirtileri saptanmıştır. Yoksunluk belirtilerini şu şekilde özetleyebiliriz:

* Aşırı hassaslık
* Alınganlık
* Sinirlilik
* Huzursuzluk
* Gerginlik
* İştah azalması
* Uykusuzluk
* Titreme
* Ürperme
* Terleme
* Ateş
* Bulantı
* Mide-Bağırsak rahatsızlıkları
* Parçalanmış düşünceler
* Yön duygusu kaybı
* Görsel, işitsel ve dokunsal halüsinasyonlar 


Yoksunluk belirtilerinden en az ikisini yaşayan kullanıcıların esrar yoksunluğu tanısı alabilecekleri belirtilmiştir. Belirtilerin madde kullanımının bırakılmasından 4 saat sonra başlayıp 4 gün boyunca devam ettiği, belirtilerin bu 4 günde en yoğun düzeye ulaştığı bildirilmektedir. Yoksunluk sürecinde agresyonun özellikle en yoğun yedinci günün sonunda yaşandığı gözlemlenmiştir.

ESRARLA İLGİLİ YANLIŞ İNANÇLAR

Esrar  doğal  olduğu  için  zararlı değildir.

Esrar bağımlılık yapmaz..

Esrarın etkisi sadece birkaç saat
sürer.

Esrar stresi giderir.

Esrar sigaradan ve alkolden daha
az zararlıdır.

Esrar zihni açar.
Birçok bitki insan için zehirlidir.

Esrar psikolojik bağımlılık yapar. Ayrıca kullanımın dozu ve sıklığına bağlı  olarak fiziksel bağımlılık potansiyeli vardır.

Esrar vücutta yağ hücrelerinde depolandığı için etkisi günlerce, haftalarca sürebilir. (Esrar sigara olarak içildiğinde kanda birkaç dakikada etkisi en üst düzeye çıkar, saatler içinde hızla düşer. Vücuttan idrarla atılır, atılması günler sürer.)

Diğer uyuşturucularda olduğu gibi esrar sadece problemlerle yüzleşmeyi geciktirir.

Esrar 412 adet kimyasal madde içermektedir. Sigara şeklinde içildiği zaman sigaradan 5 kat daha zararlıdır. Neden olduğu psikososyal sorunlar bakımından ise alkol ile belirgin benzerlikler göstermektedir.

Esrar zihni sisli hale getirir, bellek, konuşma, anlama ve karar verme yeteneğini bozar.

0 yorum:

Yorum Gönder